Hasta Hakları

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı
Hasta ve Hasta Yakınlarına Yönelik Bilgi Kılavuzu


HASTA HAKLARI
ÖZÜRLÜ HASTA HAKLARI

 

Modern anlamda yirminci yüzyılın sonlarına doğru gündeme gelen hasta hakları kavramı, aslında insan haklarının sağlık alanına uygulanması olarak tanımlanabilir. Hasta hakları; sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan fertlerin sırf insan olmaları sebebiyle sahip bulundukları T.C.Anayasası, milletler arası antlaşmalar, kanunlar ve diğer mevzuat ile teminat altına alınmış bulunan haklarıdır. Aynı zamanda hasta hakları hekimlerin meslekleri gereği yerine getirmekle yükümlü oldukları etik ve hukuki ilke ve kurallardan oluşur.

Hasta hakları, hastaların hastalığa bağlı bazı kazanımlar elde ederek sağlıklı kişilere göre daha avantajlı konuma gelmelerini amaçlamaz. Hasta hakları, hastanın sağlığını olabildiğince geri alabilmesi için gereksinim duyduğu desteği zamanında, eksiksiz olarak, en doğru biçimde, eşitlik, konfor ve saygınlık içerisinde alabilmesini sağlamak üzere tanımlanmıştır.

Ülkemizde hasta haklarını belirleyen ve bütün sağlık kuruluşlarında uygulanmasını zorunlu kılan Hasta Hakları Yönetmeliği 1998 yılında, 23420 sayı ile resmi gazetede yayınlanmıştır.

HAKLARINIZ

  1. SAĞLIK HİZMETLERİNDEN FAYDALANMA HAKKI
    Adalet ve hakkaniyete uygun olarak sağlık hizmetlerinden faydalanma; ırk, dil, din, mezhep, cinsiyet, inanç, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet alma hakkı vardır.
  2. BİLGİ İSTEME HAKKI
    Her türlü sağlık hizmetinin ve imkanının neler olduğunu öğrenme ve sağlık kurumu hakkında her türlü bilgiyi sözlü veya yazılı isteme hakkı vardır.
  3. SAĞLIK KURULUŞUNU ,PERSONELİ TANIMA ,SEÇME VE DEĞİŞTİRME HAKKI
    Sağlık kuruluşunu seçme, değiştirme ve seçilen sağlık kuruluşunda verilen hizmetten faydalanma, hizmet vermekte olan hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının kimliklerini, görev ve ünvanlarını öğrenme, seçme ve değiştirme hakkı vardır.
  4. ÖNCELİK SIRASININ BELİRLENMESİNİ İSTEME HAKKI
    Sağlık kuruluşunun hizmet verme imkanlarının yetersiz ve sınırlı olması halinde öncelik sırasının tıbbi kriterlere dayalı ve objektif olarak belirlenmesini isteme hakkı vardır.
  5. SAĞLIK DURUMU İLE İLGİLİ BİLGİ ALMA HAKKI
    Uygulanacak tıbbi işlemler, hastalığın seyri ve neticeleri konusunda genel olarak bilgi isteme, kayıtları inceleme, kayıtların düzeltilmesini isteme ve aile veya yakınlara bilgi verilmesini yasaklama hakkı vardır.
  6. MAHREMİYET HAKKI
    Her türlü sağlık hizmetini gizliliğe uygun bir ortamda alma ve mahremiyete saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır.
  7. REDDETME ,DURDURMA VE RIZA HAKKI
    Tedaviyi reddetme, durdurulmasını isteme, rıza olmaksızın tıbbi müdahaleye tabi tutulmama (Organ ve doku alınması, gebeliğin sona erdirilmesi, tıbbi araştırmalara konu edilmesi vb.) hakkı vardır.
  8. GÜVENLİK HAKKI
    Sağlık kuruluşunda güvenlik içinde olmayı bekleme ve isteme hakkı vardır.
  9. DİNİ VECİBELERİ YERİNE GETİREBİLME HAKKI
    Sağlık tesisinin imkanları ve idarece alınan tedbirler ölçüsünde dini vecibeleri yerine getirebilme ve dini hizmetlerden faydalanma hakkı vardır.
  10. İNSANİ DEĞERLERE SAYGI GÖSTERİLMESİ , SAYGINLIK GÖRME VE RAHATLIK HAKKI
    Sağlık hizmetini, saygı, itina ve ihtimam gösterilen, güler yüzlü, nazik ve şefkatli davranılan, her türlü hijyenik şartların sağlandığı,gürültünün ve rahatsız edici bütün etkenlerin giderildiği bir ortamda alma hakkı vardır.
  11. ZİYARET VE REFAKATÇİ BULUNDURMA HAKKI
    Sağlık kuruluşunca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ziyaretçi kabul etme, hekimin uygun görmesi halinde refakatçi bulundurma hakkı vardır.
  12. MÜRACAAT, ŞİKAYET VE DAVA HAKKI
    Hakların ihlali halinde mevzuat çerçevesinde, her türlü başvuru, şikayet ve dava hakkı vardır.

HASTA SORUMLULUKLARI

  • Bir yerde hak varsa hemen yanı başında sorumluluk da vardır

Hasta Sorumluluğu : Hastanın bir sağlık kuruluşuna başvurmadan ve başvurduktan sonraki süreçte yerine getirmesi gereken ödev ve yükümlülüklerdir.

SORUMLULUKLARINIZ

  1. Genel Sorumluluklar
    Kişiler kendi sağlığına dikkat etmek için elinden geleni yapmalı ve sağlıklı bir yaşam için verilen tavsiyelere uymalıdır.
    Kişi uygunsa kan verebilir ya da organ bağışında bulunabilir
    Basit durumlarda kişiler kendi bakımlarını yapmalıdır
  2. Sosyal Güvenlik Durumu
    Hasta; sağlık, sosyal güvenlik ve kişisel bilgilerindeki değişiklikleri zamanında bildirmek durumundadır
    Hasta; sağlık karnesinin (Bağ-Kur, Yeşil Kart gibi) vizesini zamanında yaptırmak zorundadır.
  3. Sağlık Çalışanlarını Bilgilendirme
    Hasta; yakınmalarını, daha önce geçirdiği hastalıkları, yatarak herhangi bir tedavi görüp görmediğini, eğer varsa halen kullandığı ilaçları ve tüm sağlığıyla ilgili bilgileri tam, eksiksiz vermelidir.
  4. Hastane Kurallarına Uyma
    Hasta; başvurduğu sağlık kuruluşunun kural ve uygulamalarına uymalıdır.
    Hasta Sağlık Bakanlığı ve diğer sosyal güvenlik kurumlarınca belirlenen sevk zincirine uymalıdır.
    Hastanın; tedavi, bakım ve rehabilitasyon sürecince sağlık çalışanları ile işbirliği içinde olması beklenir.
    Hasta; randevulu hizmet veren bir sağlık tesisinden yararlanıyorsa randevunun tarih ve saatine uyması ve değişiklikleri ilgili yere bildirmesi gerekir.
    Hasta; hastane personelinin, diğer hastaların ve ziyaretçilerin haklarına saygı göstermelidir.
    Hasta; hastane malzemelerine verdiği zararları karşılamak zorundadır.
  5. Tedavisi İle İlgili Önerilere Uyma
    Hasta; tedavisi ve ilaçlarla ilgili tavsiyeleri dikkatle dinlemeli ve anlayamadığı yerleri sormalıdır.
    Hastanın; tedavisiyle ilgili önerilere uyum sağlayamama durumu söz konusu ise bunu sağlık çalışanına bildirmesi gerekir.
    Hasta sağlık bakım ve taburculuk sonrası bakım planını beklendiği gibi doğru anlayıp anlamadığını belirtmesi gerekir.
    Hasta; uygulanacak tedaviyi reddetmesi veya önerilere uymamasından dolayı doğacak sonuçlardan kendisi sorumludur.

ÖZÜRLÜLERE YÖNELİK SOSYO-EKONOMİK HAKLAR
Özürlülük, bireysel olmaktan çok toplumsal bir sorundur. Ülkemizde 2002 yılında yapılan özürlülük araştırmasında, özürlülük oranı %12.29 olarak tespit edilmiştir. Bu orana göre çeşitli özür gruplarından, yaklaşık 8.5 milyon yurttaşımızın özürlü olduğu kabul edilmektedir. Sosyal devlet olmanın gereği olarak, özürlülere yönelik sosyal ve ekonomik haklar ile ilgili, devlet gerekli yasal düzenlemeleri ve gerekli kurumları oluşturmak zorundadır. Günümüze kadar özürlülük alanında yapılan sosyal politikalara ve düzenlemelere bakıldığında; konuya bütüncül yaklaşılmadan, sorun alanı ve bu alanın özellikleri tanınmadan, ihtiyaçlar tam olarak belirlenip detaylı düşünülmeden uygulamalar ve politikaların yapıldığı söylenebilir. Ancak 7 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Özürlüler Yasası, özürlülük alanında ciddi açılımlar getirmiştir.

Bu kanunun amacı; özürlülüğün önlenmesi, özürlülerin sağlık, eğitim, rehabilitasyon, bakım ve sosyal güvenliğine ilişkin sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma katılımlarını sağlamak ve bu hizmetlerin koordinasyonu için gerekli düzenlemeleri yapmaktır.

TANIM
Özürlü : Doğuştan veya sonradan bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım rehabilitasyon ve danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi.

Ağır Özürlü: Özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı %50 nin üzerinde olduğu tespit edilen özürlülerden; beslenme, giyinme, yıkanma ve tuvalet ihtiyacını giderme gibi öz bakım becerilerini yerine getirmede, kendi başına hareket etmede veya iletişim kurmada zorluk ya da yoksunluk yaşadığına ve bu becerileri başkalarının yardımı olmaksızın gerçekleştiremeyeceğine tıbbi olarak karar verilen kişi.

Bakıma Muhtaç Özürlü: Özürlülük sınıflandırmasına göre resmi sağlık kurulu raporu ile ağır özürlü olduğu belgelendirilenlerden, günlük yaşamın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle, yaşamını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olan kişi.

ÖZÜRLÜLÜĞÜN TESPİTİ VE DERECELENDİRİLMESİ
Özürlüler kanununda belirtilen her türlü hak ve kolaylıktan yararlanabilmek için kişinin sadece özürlü olması yetmez. Özürlü kişi veya ailesinin öncelikle, özürlülüğü ve özürlülük oranını kanunda ifade edilen yetkili sağlık kurumlarında tespit ettirtmesi ve belgelendirmesi gereklidir. Ülkemizde özürlülüğün tespiti ve derecelendirilmesi `Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Yönetmeliğine (16.07.2006)` göre yapılmaktadır.

Bu yönetmelik; özürlü sağlık kurulu raporlarının alınışı, geçerliliği, değerlendirilmesi ve özürlü sağlık kurulu raporu verebilecek yetkili sağlık kuruluşlarının tespiti ile ilgili usul ve esasları belirlemek; özürlülerle ilgili derecelendirmelere, sınıflandırmalara ve tanımlamalara gereksinim duyulan sağlık, eğitim, rehabilitasyon gibi alanlarda ortak bir uygulama geliştirmek ve uluslararası sınıflandırma ve ölçütlerin kullanımının yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.

ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU
Kişilerin hastalık ve özürleri hakkında karar vermeye yetkili olan ve yönetmelikte belirtilen sağlık kuruluşlarında iç hastalıkları, genel cerrahi, göz hastalıkları, kulak-burun-boğaz, nöroloji veya ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlarından oluşturulan kuruldur. Değerlendirilecek özür, bu uzmanlık dallarının dışında ise ilgili dal uzmanının da kurulda bulunması şarttır. Kurulda bulunan hekimler birbirlerinin yerine karar veremezler. Özürlü sağlık kurulu raporu vermeye yetkili kuruluşta fizik tedavi ve rehabilitasyon uzman hekiminin bulunması halinde, bu uzmanın özürlü sağlık kurulunda bulunması zorunludur.

Yetkili olduğu yönetmelikte belirtilmeyen sağlık kuruluşları ile gerekli esaslara uygun özürlü sağlık kurulları oluşturamayan sağlık kuruluşlarının verdiği raporlar ilgili yönetmeliğin kapsamında değerlendirilmez. Yani bu şekilde alınan bir rapor geçersiz sayılabilir.

RAPORLARIN DÜZENLENMESİ VE ÖZÜR ORANININ BELİRLENMESİ
Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlenebilmesi için, özürlülerin raporu verecek olan sağlık kuruluşuna, kamu kurum ve kuruluşlarınca resmi yazı ile birlikte gönderilmeleri veya ilgili hastanenin başhekimliğine doğrudan dilekçe ile başvurmaları gereklidir.

Özürlü sağlık kurulu raporunun şekli ve içeriği yönetmeliğe uygun olarak düzenlenir ve yönetmelik ekinde bulunmaktadır. Rapor formu eksiksiz olarak doldurulmalıdır. Poliklinik muayene tarihi, kayıt numarası, bulgular ve teşhis ayrıntılı olarak yazılıp imza edilir.

Özre ilişkin klinik bulgular, radyoloji ve laboratuar tetkiklerinin bilgileri raporun ön yüzündeki ilgili bölüme özetlenerek yazılır.

Özürlü sağlık kurulu raporları ilgili kişilerce mutlaka imzalanır. Okunaklı bir şekilde kaşelenir ve mühürlenir. 7 Yaşından büyük özürlülere düzenlenecek olan özürlü sağlık kurulu raporlarında, özürlünün fotoğrafının bulunması zorunludur.

Özürlü sağlık kurulu raporlarında, raporun kullanım amacı bölümüne; bireyin özür grubuna uygun hakları özürlü sağlık kurulunca değerlendirilerek yazılır. Sonuç bölümüne; Evet, Hayır veya Değerlendirilmedi ibarelerinden birisi yazılır. Bu bölüm asla boş bırakılmaz.

İstihdam amacıyla verilecek raporlarda, ayrıntılı teşhis ve özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının yazılmasıyla birlikte, kişinin sağlığına etkisi dikkate alınarak çalışamayacağı işlerin niteliği genel olarak belirtilir.

Özür oranları, Özürlü Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ekinde yer alan, `Tüm Vücut Fonksiyon Kaybı Oranları Cetveli`nde belirtilen oranlara göre yüzde (%) olarak hesaplanır. Bu cetvel özür durumunun değerlendirilmesinde ve belgelenmesinde, uzman hekimler için standart, objektif bir yaklaşım sağlar. Daha önce yürürlükte olan `Özür durumuna göre çalışma gücü kaybı oranları cetveli`nden farklı bir yaklaşımla ve uluslararası uygulamalar temel alınarak hazırlanmıştır. Özürlülük halinin ölçütü olarak, kişinin özrü nedeniyle yaşadığı fonksiyon kaybı ve günlük yaşam aktivitelerine etkisi değerlendirilmiştir.

ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU RAPORLARININ GEÇERLİLİK SÜRESİ
Özürlü sağlık kurulu raporunun sürekli olup olmadığı ile süreli raporlarda geçerlilik süresi mutlaka belirtilmelidir.

Özür durumunun sürekli olduğuna karar verilen ancak özür durumunun değişmesi halinde, rapor ve buna bağlı tüm vücut fonksiyon kaybı oranı yeniden belirlenir.

Özürlünün özür durumunun sürekli olmadığına karar verilmesi halinde, bu durum raporda belirtilerek, özürlü sağlık kurulu raporunun geçerlilik süresi mutlaka yazılır. Zaman içinde değişebilen veya kontrolü gerektiren hastalıklar, hastanın önceki özürlü sağlık kurulu raporu da sunularak, kurulun belirleyeceği süre içinde yeniden görüşülür ve karara bağlanır.

Bu yönetmelik hükümlerine göre alınmış olan sürekli raporlar ile süreli raporların geçerlilik süresi dolmadan tekrar rapor istenmesi durumunda, ilgililerin daha önce özürlü sağlık kurulu raporu alıp almadıklarına ilişkin beyanı istenir. Geçerli özürlü sağlık kurulu raporu olanlara tekrar rapor verilmez.

5378 SAYILI ÖZÜRLÜLER KANUNUNUN GETİRDİĞİ ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER
Kanun aşağıdaki dört konuda önemli değişiklikler getirmiştir.

  1. Kamu Tekelinin Kalkması : Sosyal hizmet sunumunun belli alanlarında bugüne kadar devlet tekeli söz konusuydu. Yeni düzenlemeyle özel sektör ve gönüllü kuruluşlar için de hizmet alanı açılmıştır. Özellikle özürlülere yönelik eğitim, rehabilitasyon ve bakımevleri ile yaşlı bakımevleri için özel sektör ve gönüllü kuruluşların yatırım yapmaları, hem ihtiyacı olan herkesin hizmet alabilmesine hem de seçeneklerin artması sayesinde hizmet kalitesinin artmasına yol açacaktır.
  2. Ayrımcılığın Cezalandırılması: Özürlüye karşı, özründen dolayı Tük Ceza Kanununda ayrımcılık sayılan eylemlerden birini gerçekleştirenler hakkında altı ay ile bir yıl arasında hapis veya para cezası öngörülmüştür. Özellikle eğitim, meslek edindirme, sağlık hizmetleri ve istihdam gibi alanlarda özürlülerin ayrımcılığa uğratılamayacağı belirtilerek, Türk Ceza Kanununa eklenen bir hükümle cezası açıklanmıştır. Bu tür bir ayrımcılığın Ceza Kanununda yer alması birçok ülkede henüz gerçekleştirilememiştir. Radyo ve televizyonlarda da özürlülere karşı şiddet ve ayrımcılığın teşvik edildiği programlar yapılamaz.
  3. Bakım Teminatı: Bakıma muhtaç ağır özürlülere `bakım teminatı` getirilmiştir. Yeni düzenlemeyle ailesini kaybeden veya ailesi yaşlanan özürlülere yaşamlarının sonuna kadar, devlet güvencesinde bakım hizmeti sağlanmıştır.
  4. Özürlü Maaşı: Hiçbir geliri ve mülkü olmayan özürlülere, 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre 63 YTL aylık ödenmekteydi. Yeni kanunla hem maaşlar iki ve üç kata varan oranlarda arttırılmış, hem de 18 yaşın altındaki özürlü çocuklara da maaş hakkı tanınmıştır. Her ikisi de özürlü olan eşlere bu kanuna göre ayrı ayrı ve eşit miktarda maaş bağlanmıştır. Özürlü kadınların evlenmeleri halinde özürlü maaşları kesilmekteydi, ancak kanun bu uygulamaya da son vermiş özürlü kadınların da özürlü erkekler gibi, evlenmeleri durumunda maaşlarını almalarını sağlamıştır. Yine bu kanunla, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yetim aylığı alan özürlülere, gelirleri özürlü maaşından az olması durumunda aradaki farkın ödenmesi hükmü getirilmiştir.

ÖZÜRLÜLERE YÖNELİK MEVCUT HAK VE HİZMETLER BAKIM HİZMETİ
Devlet, bakıma muhtaç özürlünün veya ailesinin tercihine göre, SHÇEK Genel Müdürlüğüne bağlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde veya Genel Müdürlüğün izni ile açılan diğer resmi kurum ve kuruluşlara ait merkezler ile özel bakım merkezlerinde bakım hizmeti verebilir.

Özürlüye kendi evinde özel bakım merkezinin görevlendirdiği bir bakıcı personel tarafından da bakım hizmeti sağlanabilir. Ayrıca özürlünün kendi akrabaları tarafından evde bakım hizmeti verilmesi durumunda, bireysel bakım planının uygulanması konusunda rehberlik hizmeti verir.

Bakım hizmeti almak için, bakıma muhtaç özürlü veya ailesinin, bakıma muhtaç özürlü olduğunu belgeleyen özürlü sağlık kurulu raporu ile birlikte Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine başvurmaları gereklidir.

EĞİTİM
Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü olmayanlarla eşit eğitim almaları sağlanır.

Tüm vücut fonksiyon kaybı oranı % 40 ve üzerinde olup, özel eğitim hizmetlerinden yararlanmak isteyen özürlü veya ailesi düzenlenen raporla birlikte İl Milli Eğitim Müdürlüklerine başvurmalıdır. Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından uygun görülen tüm çocuklar sosyal güvenlik kurumu ayırt edilmeksizin özel eğitim hizmetinden yararlanabilirler.

Özürlü üniversite öğrencilerinin araç-gereç temini, özel ders materyallerinin hazırlanması, özürlülere uygun eğitim, araştırma ve barındırma ortamlarının sağlanması gibi konularda çalışma yapmak üzere Yükseköğretim Kurumu bünyesinde Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Merkezi kurulmuştur.

MESLEKİ REHABİLİTASYON
Özürlülerin yetenekleri doğrultusunda yapabilecekleri bir işte eğitilmesi, meslek kazandırılması, verimli kılınarak ekonomik ve sosyal refahının sağlanması amacıyla mesleki rehabilitasyon hizmetlerinden yararlandırılması esastır. Türkiye İş Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı ve belediyeler tarafından mesleki rehabilitasyon kursları düzenlenir.

SOSYAL GÜVENLİK VE GELİRİN KORUNMASI
Ülkemizde tüm özürlülere sosyal güvenlik hizmeti verilmektedir. SSK, Bağ-Kur veya Emekli Sandığı gibi herhangi bir kuruma bağlı olmayan özürlülerin sağlık giderleri Yeşil Kart uygulamasıyla devlet tarafından karşılanmaktadır.

Bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalışan kişilerin kazalar, organ kayıpları veya kronik hastalıklar nedeniyle görevlerini yapamayacak duruma gelmeleri halinde çalışma süreleri yeterliyse malülen emekli olabilirler. Emeklilik işlemleri için en az % 40 oranı olan sağlık raporu ile bağlı olunan sosyal güvenlik kurumuna başvuru yapılmalıdır.

Vergi kanunlarında yer alan bazı hükümlere göre çalışan özürlüye ve özürlü bireye bakmakla yükümlü kişiye, özürlü sağlık kurulu raporundaki orana göre gelir vergisi indirimleri veya muafiyeti sağlanmıştır. Özürlü serbest meslek çalışanı ve bakmakla yükümlü özürlü yakını olan serbest meslek çalışanı ile, basit usulde vergilendirilen küçük sanat işleri ile uğraşan (terzi, tamirci marangoz vb.) özürlüler de bu uygulamadan yararlanabilmektedir.

Vergi indirimi uygulanmasından yararlanmak isteyen özürlü ve yakınlarının, çalışma belgeleri ve özürlü sağlık kurulu raporu esas olmak üzere gerekli belgelerle illerde Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne, bağımsız vergi dairesi bulunan ilçelerde Vergi Dairesi Müdürlüğüne, diğer ilçelerde Mal Müdürlüğüne bir dilekçe ile başvurmaları gerekir.

Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve bilgisayar programları ( kabartma klavye, ortopedik özürlüler için protez-ortez, sesli kitap vb.) KDV vergisinden muaf tutulmuştur.

200 metrekareden küçük tek meskene sahip olan özürlüler emlak vergisinden muaftır.

Özel tertibatlı araç almaya uygun görülen özürlüler gümrük vergisi ödemeden yurtdışından araç getirtebilirler. % 90 ve üzeri özürlülerin bazı taşıt araçlarını ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ödemeden satın almalarına olanak sağlanmıştır. Ayrıca % 90 ve üzeri oranda özürlülerin adlarına kayıtlı özel tertibatlı taşıtlar Motorlu Taşıtlar Vergisinden Muaf tutulmuştur. Yine % 90 ve üzeri özürlü olup vergi dairesine kayıtlı özürlülerin normal taşıtlarına da Motorlu Taşıtlar Vergisinden muafiyet getirilmiştir.

İSTİHDAM
Kanunda işe alınma ve iş hayatı süreci içinde özürlü çalışanlar aleyhinde ayrımcı uygulamalar yapılamaz hükmü getirilmiştir. Özürlünün işini yapabilmesine yönelik tedbirlerin alınması ve fiziki çevre düzenlemelerinin yapılması zorunlu hale gelmiştir. Özürlülük durumları nedeniyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlülerin istihdamı öncelikle korumalı işyerleri aracılığıyla sağlanacaktır.

50 ve üzerinde kişi çalıştıran iş yerlerinin, personel sayısının % 3 ü oranında özürlü personel çalıştırma zorunluluğu vardır. Özürlü işçi istihdam etmeyen iş yerlerine para cezası uygulanır.

Devlet memurluğuna atanacak özürlü personel için merkezi sistemde sınav yapılmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarınca özürlü açığı bulunduğu sürece, her yılın Nisan-Mayıs, Temmuz-Ağustos, Ekim-Kasım dönemlerinden bir veya birkaçında sınav yapılmak suretiyle özürlülere tahsis edilen boş kadroların ilgili mevzuata göre doldurulması zorunludur.

ULAŞILABİLİRLİK
Ulaşılabilirlik konusunda temel yükümlülük belediyelere bırakılmıştır. Belediyeler her türlü yapı ve çevresinin, yollar, park bahçe ve sosyal-kültürel hizmet alanları ile ulaşım araçlarının özürlülerin kullanımına ve ulaşılabilirliğine uygun yapılmasını sağlamak ve denetlemekle yükümlüdür.

Bazı belediyeler özür oranlarına göre özürlülere ücretsiz veya indirimli taşıma olanağı sağlamaktadır. Devlet Demir Yolları özürlülere ana hat yolcu trenlerinde % 20 indirim yapmaktadır. Türk Hava Yolları % 90 ve üzeri görme özürlüler ile, tek başlarına yolculuk edemeyecek kadar özürlü olan yolcu ve refakatçilerine özür oranlarını belgelemek koşuluyla, iç hatlarda % 20 dış hatlarda ise % 40 indirim sağlamaktadır.

Cep telefonlarında özürlüler için indirimli konuşma tarifeleri uygulanmaktadır.

Kültür bakanlığına bağlı müze ve ören yerlerine girişler ücretsizdir. Devlet tiyatroları ile devlet opera ve balesinde de önceden bilet almak şartıyla biletler ücretsizdir.

BİLGİLENDİRME VE DANIŞMANLIK
Büyükşehir belediyelerinde özürlülerle ilgili bilgilendirme, yönlendirme ve danışmanlık hizmeti verme amacıyla özürlü hizmet birimleri oluşturulmuştur.

Başbakanlık SHÇEK bünyesindeki 183 numaralı telefondan da Alo Özürlü Danışma hizmeti verilmektedir.

Başbakanlık Özürlüler İdaresi de özürlülük ve özürlü haklarına yönelik kitap, dergi ve yayınları ile bilgilendirme ve danışmanlık yapmaktadır.

TRT devletin yayın organı olarak özürlülere yönelik eğitici ve destekleyici programlara yer vermektedir. İşitme engelliler için hazırlanan haber bülteni çok uzun yıllardır devam etmektedir.

ÖZÜRLÜ KİMLİK KARTLARI VE ÖZÜRLÜLÜĞÜN BELGELENMESİ
Yeni yasal düzenlemelerle Özürlü Kimlik Kartı uygulamasına son verilmiştir. Ancak önceden alınan özürlü kimlik kartları mevcut hak ve hizmetlerden yaralanmak için yeterli ve geçerli bir belgedir. Nüfus cüzdanlarına özürlülük ile ilgili bir bölüm konularak, isteyen kişiler buraya özürlü sağlık kurulu raporunu göstererek kayıt yaptırabilirler. Nüfus cüzdanlarına kayıt istemeyenler, geçerli olan özürlü sağlık kurulu raporu ile sosyal haklarından yararlanabilirler.